Riskli bina kapsamına giren, riskli olduğu tespit edilen, mühürlenip tahliye kararı olan binalarda zorunlu deprem sigortası varsa konut sahipleri sigorta poliçelerini iptal ettirip primlerini de iade alabilecek. Riskli binanın yıkılması durumunda ise sigorta hasarı karşılamıyor.
İSTANBUL Kartal’da çöken Yeşilyurt apartmanının ardından hem riskli binalara ilişkin şikayetler arttı hem de riskli binaların tespiti için girişim başlatıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 81 ildeki tüm belediyelere genelge göndererek, ilçe ilçe yapılacak çalışma sonrası riskli binaların üç ay içinde bildirilmesini istedi. Bu süreçte başta İstanbul olmak üzere bazı illerde tespit edilen riskli binalar mühürlenmeye ve tahliye edilmeye de başlandı. Bunlar olurken de gözler sigortaya çevrildi. Kartal’daki gibi yıkılan binaların sigortadan hasar alıp almayacağı tartışılırken, özellikle riskli olduğu tespit edilen ve mühürlenen binalarda Doğal Afet Sigortaları (DASK) kapsamında yaptırılan zorunlu deprem sigortasının ne olacağı da merak konusu.
ZORUNLU DEPREM SİGORTASI
Riskli binaların gerek kendiliğinden yıkılması ya da yıkımı halinde paket konut poliçesinden ve zorunlu deprem sigortasından hasar alınamıyor. Deprem sigortasından yararlanılması için binanın deprem nedeniyle yıkılması; konut paket poliçesi kapsamında hasar alınabilmesi için de poliçede yazan sel, yangın, yer kayması, uçak çarpması gibi risklerden birinin gerçekleşmiş olması gerekiyor.
Peki, riskli bina kapsamına giren, riskli olduğu tespit edilen, mühürlenip tahliye kararı olan binalarda zorunlu deprem sigortası varsa ne olacak? Bu durumda olan ev sahiplerinin, sigortayı nereden yaptırdıysa oraya müracaat edip, poliçelerini iptal ettirmeleri ve primlerini de iade almaları gerekiyor. Sigortacılar, sigorta poliçesinin, kişinin beyanına göre kesildiğini hatırlatarak, “Riskli binalar konusunda elimizde sağlıklı bir veri tabanı yok. Kartal’da yıkılan binadan sonra riskli binaların tespiti için harekete geçildi. Dolayısıyla zorunlu deprem sigortası yapılmış konut varsa ve bu konut da riskli bina kapsamına giriyorsa bizim poliçeyi iptal edip, primini de iade etmemiz gerekiyor. Aynı şekilde kentsel dönüşüm kapsamında riskli olarak tespit edilen yapıların tapu belgelerinde şerh varsa bu konutların da deprem sigortası yaptırmaması, yapılmışsa da poliçenin iptal edilip, priminin de iade edilmesi gerekiyor” diyor.
EV SAHİPLERİ NE YAPACAK?
“Geçmiş yıllara yönelik tüm primler mi iade edilecek” sorusunu ise sigortacılar, “Hayır, bu yılki geçerli poliçenin primi iade edilir. Eğer o bina geçen sene depremden yıkılsaydı ve sigortası da varsa hasar ödenirdi” şeklinde yanıtlıyor.
Sigortacılar, deprem bölgesi ile kötü bine yapımının sigorta açısından ayrı hususlar olduğuna da dikkat çekerek, şunları söylüyor: “DASK’ın, riskli binalar konusunda yapacağı bir şey yok. Vatandaşlar isterlerse acentelerine gidip, poliçelerini iptal ettirebilir, primlerini de iade alabilir. Bizler de zorunlu deprem sigortası portföyümüzü tarayıp, riskli binaları tespit ederek, bilgilendirme yapacağız. Mesela İstanbul’da 65 binin üzerinde riskli tespit edilmiş bina var. Bunlar kayıt altına alınırsa ve deprem sigortaları da varsa poliçelerini iptal ettirebilirler.”
8.9 MİLYON KONUT SİGORTALANDI.
Türkiye çapında sigortalanabilir 17.6 milyon konutun 8.9 milyonu zorunlu deprem sigortası ile sigortalandı. Böylece Türkiye’deki konutların yüzde 50’sinden fazlası depreme karşı sigortalandı. Sigortalılık oranı en yüksek bölge ise yüzde 60 ile Marmara bölgesi oldu. İstanbul’da ise sigortalanabilir 3.6 milyon konuttan 2.1 milyonu, yüzde 60’a yakını, depreme karşı sigorta teminatı aldı. Bugün için zorunlu deprem sigortası kapsamında alınacak en yüksek teminat 190 bin lira. Doğal Afet Sigortaları Kurumu, bugüne kadar yaşanan depremlerde 187 milyon TL’ye yakın hasar ödemesi yaptı. 2018 yılında yaşanan küçük depremlerde ise zarar gören konutlara 571 bin lira hasar ödendi.